Dünya üzerinde karanlık bir hâkimiyet kurmaya çalışan Muhafazakâr Kardeşler yine önemli kararlar almak için New York'ta toplanmışlardı. Bu seferki gündemleriyse Arap dünyasında estirdikleri bahar havasını Türkiye'ye de taşımak ve bu topraklarda kaybettikleri hâkimiyeti tekrar ele geçirmekti…
Acımasızlığının yanında, Ortadoğu'da yapılan her karanlık işin altından isminin çıkmasından dolayı; "Karanlıklar Kralı" lakabını alan eski istihbaratçı, yeni iş adamı Ronald Bell, kardeşlerinden aldığı yetkiyle toplantının ardından bizzat harekete geçti.
Türkiye'de emniyet, medya, banka, iş, üniversite, sivil toplum kuruluşları, sendikalar, vakıflar ve siyaset dünyasında kendilerine hizmet eden herkes harekete geçirilmiş, sahibi oldukları uluslararası medya kuruluşlarıyla da büyük bir algı operasyonu yaratmak için hazırlanmışlardı. Sokakların idaresiyse daha önce defalarca kez birlikte çalıştıkları "Demir Yumruk örgütüne" yani Sırp ortaklar Milan Markoviç ve Srdan Baboviç'e bırakılmıştı.
Fitil ateşlenmiş ve İstanbul'un göbeğinde başlayan yangın tüm ülkeyi sarmaya başlamıştı. Türkiye'de operasyon yapmayı alışkanlık haline getirmiş olanların planları yine tıkır tıkır işliyordu. İki tane yeşil için sokağa dökülenler ise oluk oluk akan kırmızıyı görmek için adeta can atar hale gelmişlerdi. Artık, ya daha önce benzer oyunlara sahne olan bu topraklar yeniden oyunu kuranların eline geçecekti ya da halkın iradesi galip gelecek ve oyun bozulacaktı.
